[vc_row full_width=”stretch_row_content_no_spaces”][vc_column][vc_single_image image=”1443″ img_size=”full” alignment=”center” lazy_loading=”true”][/vc_column][/vc_row][vc_row][vc_column][ultimate_heading main_heading=”BÜYÜK BULUŞMA ADANA’DA GERÇEKLEŞTİ: Türkiye’nin Gıda ve Tarım Zirvesi’nde Kimler Ne Konuştu?” alignment=”left” main_heading_margin=”margin-bottom:40px;”][/ultimate_heading][/vc_column][/vc_row][vc_row][vc_column width=”3/4″][vc_column_text]Türkiye’nin en büyük gıda ve tarım buluşması, 5- 6 Kasım 2019 tarihlerinde, Gıda İçecek ve Tarım Politikaları Araştırmaları Merkezi (GİFT)’in ev sahipliğinde, Adana’da gerçekleşti. Programa, yurt içi ve yurt dışından üretim, kamu, endüstri, iş dünyası, akademi, sivil toplum, teknoloji alanlarında uzmanlık ve deneyim sahibi 50’nin üzerinde konuşmacı ve 400’e yakın izleyici katıldı. Sermin Baysal Ata’nın sunumuyla gerçekleşen buluşmada tarım-gıda sektörlerinin dünü, bugünü ve geleceği konuşuldu.

GİFT olarak kurulduğumuz günden bu yana, gıda ve tarım alanında herkes için doğru, güvenilir, tarafsız bilgi üretmeye; alanın sorunlarına, günü kurtarmak yerine, uzun vadede çözüm bulabilmek hedefiyle var gücümüzle çalışıyoruz. Bizler, doğru yöntem ve düzenlemelerle çok şey başarılabileceğinden eminiz. Bu anlayışla, devletin karar veren otoritelerinden davet beklemeden, kendi inisiyatifimizle her yıl bir masa kuruyor ve tarım-gıda politikalarına katkı sunmaya istekli tüm tarafları bir araya getiriyoruz. Bu sayede, politikaları üretenlere, strateji oluşturmalarında destek olmak istiyoruz. Çünkü bu iş dünyada böyle yapılıyor. Farklı coğrafyalardan farklı ülkelerde, karar alıcılar sivil toplum kuruluşları ya da akademisyenler tarafından desteklenip besleniyor ki, bu kararlar bir aklın, bir verinin eseri olabilsin. Üç yıldır büyük emeklerle hayata geçirdiğimiz Tarım ve Gıda Politikaları Konferansı, işte tam da bu anlayışın ürünü. Programın içeriğinin belirlenmesinden, davet edilen konukların seçimine, her bir oturumun organizasyonundan, çıktıların titizlikle toplanmasına her bir adımın arkasında aylarca süren bir ekip çalışması duruyor. Bu yıl, bereketli topraklarıyla ülkemizin dört mevsim tarım-gıda ihtiyacının büyük kısmını karşılayan Adana’daydık. Yeni dünyanın ihtiyaçlarına hitap eden, üretici, sanayici ve tüketicinin beklentilerini bir arada gözetebilen, bütüncül ve kalıcı tarım gıda politikaları için neler mümkün, bir arada neler yapabiliriz diye sorduk. İşte Türkiye’nin en büyük tarım ve gıda buluşmasından bazı satırbaşları:

Samet Serttaş, GİFT Yönetim Kurulu Başkanı:

“Türkiye’de GSYİH nin yüzde 7 si tarımdan geliyor. Bu rakam gıda ile birleşince yüzde 35’e ulaşıyor. Ve artık herkes için bir şey ifade eder. Ülkemizde bütün istihdamın içinde tarımın payı yüzde 19. Yine çok anlamlı değil ancak gıda ile birleşince yüzde 40 oluyor. İşgücünün neredeyse yarısına yakını tarım ve gıda sektöründe çalışan bir ülkeden bahsediyoruz. Tarım politikaları düzenlenirken sadece tarım özelinde değerlendirmek mümkün değil. Bu bir tedarik zinciri. Burayı baştan sona ele almadığınızda yani topraktan başlayıp çatala kadar olan süreci sadece gıda güvenliği anlamında değil politika geliştirme anlamında da beraber ele almadığınız zaman düzgün ve uzun vadeli politika geliştirme şansınız olmuyor.”

 

Konferans katılımcılarının konuşmalarından bazı notlar:

?Adana Alparslan Türkeş Bilim ve Teknoloji Üniversitesi’nden Prof. Dr. Celile Özçiçek Dölekoğlu, gıda israfının boyutları üzerine konuştu:

Ne yapmalı?

 

?Eylül Ulular ve Kaan Güçel, Hüseyin Doğançukuru’nun moderatörlüğünde, ABD’de genç çiftçiler için katıldıkları bir program ertesi gözlemlerini anlattı:  

?Tarım orada çok popüler, Türkiye’deki gibi değil.

?Hem çok gelişmiş teknolojiler kullanıyor hem de küçük bahçelerde elle organik tarım yapabiliyorlar. Her ikisini de geliştirmeleri için şansları var.

?Kırsalda yaşayanlar, şu hayattan bir kurtulsam gibi bir duygu içinde değiller.

“Daha fazla desteklenmek, heveslendirilmek istiyoruz.”

“Üniversite öncesi ziraat eğitimi istiyoruz.” 

 

?TMO Genel Müdürü Ahmet Güldal:

“İthalatla ilgili işlerde kamu ihale kurumunun muhafitiyle bir teklif söz konusu oldu. Bizim düşüncelerimizle basına yansıyanlar arasında farklar oluştu.

TMO’nun KİK mevzuatından muafiyet istemesinin sebebi şu: Tedariklerde aleyhimize süre ve maliyet olarak yansıyan olumsuzlukları bertaraf etmek.

İhale mevzuatı içinde ne varsa hepsi yerine getirilecek. Yetkimiz sınırsız değil. Sn. Cumhurbaşkanı TMO’ya hangi ürün için ne yetki verdiyse o miktarla, o tonojla sınılıdır. Bu yetkinin tamamını kullanmak zorunluluğumuz da yok. TMO, bugüne kadar hasat döneminde hiçbir zman hasat dönemi devam eden ürüün ithalatını gerçekleştirmedi bundan sonra da gerçekleştirmeyecek.

Çiftçimizi en çok düşünen kurumuz. Çiftçimizin fiyat dalgalanmalarından en az etkilenmesini sağlamaya çalışan kurum da biziz. Bu düzenleme, ülkemizin zaman ve maliyetten kaynaklı kayıplarını bertaraf etmeye yönelik. Zihinlerde soru işareti kalmasın.”

GT Sürdürülebilir Yaşam ve Enerji CEO’su Ali Gökçelik ve Sürdürülebilirlik Akademisi Yönetim Kurulu Başkanı Murat Sungur Bursa’nın ikili tartışmasından:

Sürdürülebilir ne demek❓

??Torunlarımızın hakkını gasp etmeyelim diyoruz ya, işte bununla ilgili.

Onların haklarını kullanmaya devam edebilmesi için bizim kaynaklarımızı iyi kullanmamız lazım.

Bilim ve teknolojiyi sonuna kadar kullanarak verimliliği esas almamız lazım.

?Tarımsal nüfusu artırmak zorundayız.

?Karbon, su, enerji ayak izimizi minimum tutmamız lazım. ?Tedarik zincirinin her aşamasında imkansız da olsa sıfır atığı hedeflemeliyiz.

Bir ülkenin kalkınması için tarım da sanayi de hizmetler de önemli.

Ama insan bir canlı türü olarak önce karnını doyurmak zorunda. İkincisi, neslini sürdürebilmek güdüsüne sahip. Sürdürülebilirliğin de 2 ayağı var: Beslenmek ve elindekileri gelecek nesillere aktarabilmek.

Devlet ne yapmalı❓

?Tarımda sürdürülebilirlik devlet politikası olmalı.

?Planlama, destekleme, sınırlama, yönlendirme araçları kullanılarak sektör canlı tutulmalı.

?Kalıcı mevzuları halletmek için değil, akut sorunları çözmek için çözüm üretiyoruz.

Soğanla patates sorunu çözmek için birden ithalata karar vermemiz gibi.

Gıda politikaları ile tarım politikaları birbirine çelme takmamalı.

?Yeterince değer yaratmadığı halde tedarik zinciri içine girmiş birileri varsa, başkaları onu suçlamaya başlar. Buradaki sorun araya girende değil, tedarik ve değer zincirinin çakışmamasında. Ölçek ekonomisi, yeni teknolojiler kullanılarak bu çözülebilir.

?Tedarik zincirinin değer zinciri ile özdeşleşmesi için gerekli düzenlemeler yapılmalı.

?Birleşmeler, birlikte hareket etme, şirket/kooperatif/birlik benzeri kümelenmeler, sözleşmeli taahhütler desteklenmeli.

Üretici ne yapmalı ❓

?Kendisini daha bilgili, daha eğitimli, daha bilinçli hale getirmeli. Sadece arazim var, traktörüm var, iş bulamadım geleyim bunu yapayım demeyecek. Özellikle bu işi yapabilmeye odaklı olmalı.

?Miras hukuku nedeniyle bölünen tarım arazilerinde verimli işletmecilik yapılarak imar rantı ile yarışacak toprak rantı oluşturulmalı.

?Çiftçilik, ailenin eğitim imkanı bulamamış çocuğunun miras yoluyla mecburen kabul ettiği bir iş olarak görülmemeli.

?Gazeteci Mehmet Uluğtürkan ve Anavarza Bal Genel Müdürü Can Sezen’in ikili tartışmasından

??Türkiye dünyanın ikinci büyük arıcılığına sahip.

Orta Doğuyu domine eden iki ülke var:

Almanya&Suudi Arabistan.

Ortak özellikleri, ülkelerinde yeterli bal üretiminin olmaması.

?Demek ki üretmek yetmiyor, ihracatımızı artırmak için dünyayla rekabet edecek fiyatları da oluşturmak lazım.

?Katmadeğerli ürünlerin üretilmesi gerek. Arı sütü, polen, propolis… bu ürünleri dışarıdan alıyoruz. Bunları kendimiz üretebilmeliyiz.

 

?Prof. Dr. Fahri Yavuz’un moderatörlüğünde,  İK Danışmanlık’tan İsmail Kemaloğlu  Amasya’da tarı yapan girişimci ve çiftçi Ayten Çöl, genç çiftçiler Sinem Özkan Başlamışlı ve Onur Homurlu ile  Doç. Dr. Nedret Durutan Okan ? Türkiye tarım-gıda politikalarında nerede duruyor; nereye bakıyor❓?Doğrular, yanlışlar ve yapılması gerekenler neler❓sorularına birlikte yanıt aradı.

?Belorta, Belçika’nın taze ürün tedarikçilerini yabancı ithalatçılarla temasa geçirmek için Flaman Hükümeti ve sanayinin yönlendirmesiyle çalışan bir organizasyon. Belorta Temsilcisi Luc Peteers, sebze ve meyve pazarlamasının fiyat oluşumunu nasıl etkilediğini anlattı, Belçika’dan bir ilham öyküsü paylaştı.

? Tarım alanlarını yıl boyunca gözlemliyorlar. Çok bantlı uydu görüntülerini sınıflandırıyorlar. Etkili alan, rekolte ve hasadı tarla tarla ürün ürün tespit ediyorlar. Agrovisio’dan Osman Baytaroğlu, yeni teknolojileri kullanarak üretim tahmininde bulunursak, ürün fiyat oluşumlarına etki edebiliriz dedi.

? Türkiye’de tüketici besleyici gıdaya ulaşamıyor. Gıda enflasyonu hiç olmadığı kadar arttı. Gıda giderlerinin tüketici bütçesindeki payı yüzde 20’lere ulaştı. Çiftçinin % 61’inin geliri azaldı, yüzde 30’u ekim alanlarını ve yatırımı azalttı. Çiftçi ve tüketiciyi mutlu edecek güvenilir, sağlam tarım-gıda piyasasını nasıl kurarız❓ sorusuna ?Ziraat Bankası’ndan Ferhat Pişmaf ?Adana Ticaret Borsası Başkanı Şahin Bilgiç  ?TÜRİB Genel Müdür Yardımcısı  Dr. Necla İ. Küçükçolak,   ?Kızıler İnşaat’tan Uğur Kızıler ?TMO Alım ve Muhafaza Dairesi Başkan Vekili Gökhan Gürbüz birlikte yanıt aradı.

 

? Şehirleri Besleyecek Modern ve Kalıcı Gıda Sistemleri Topraktan Kente Nasıl Kurulur? sorusuna, ?Prof. Dr. Erdoğan Güneş’İn moderatörlüğünde, Sunar Mısır CEO’su Hasan Özkan, Adana Çiftçiler Birliği Başkanı Mutlu Doğru, Bitkisel Yağ Sanayicileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Tahir Büyükhelvacıgil ile Meyve Suyu Endüstrisi Derneği Yönetim Kurulu Başkanı İlker Güney bir arada yanıt aradılar.

?Prof. Dr. Erdoğan Güneş: “Tahterevallinin iki tarafında oturan iki kişi düşünün. Bir taraf altta kalmak, bir taraf yukarı çıkmak istiyor. Ama önemli olan bunu dengeye getirmek. Gıda sistemlerine bu dengeyi getirirsek, sürdürülebilirlik gelir.

??Adana Çiftçiler Birliği Başkanı Mutlu Doğru:

Rusya’ya ihraç ürün gönderirken gelinlik kız gibi hazırlıyoruz ama  Adana’dan Kars’a yolladığımız mandalinaların yarısı çöpe gidiyor. Neden❓

Taşımacılık ve muhafaza teknikleri çok önemli.  Türkiye’de kaç halin soğuk hava deposu var❓ Türkiye’de yaş meyve sebze hallerinin kaçında kapalı kamyon kullanıyor❓

“Ürün ithal edilmesine karşı olmak da anlamsız. Benim pirinç üretimim yeterli değilse, insanlar pilav yemesin diyemem. Dışarıdan ürün gelsin ama,

? zamanı gelmesin

?plan program çerçevesinde gelsin”

 

??Meyve Suyu Endüstrisi Derneği Yönetim Kurulu Başkanı İlker Güney:

“Biz aldığımız ağacın toprağına kadar bir geri dönüşü müşteriye veremezsek, bu nereden geldi sorusuyla karşılaşıyoruz. Bu Çin’den mi geldi, başka bir ülkeden mi?”

“Diyelim nar üretiyoruz. Ama mesela narı alıp soyup vermenin çok ötesinde artık. Apelasyon alma önemli. Fakat akabinde bu ürünleri katmadeğerli hale getirmek çok önemli.”

“Örneğin kayısının katmadeğeri, kayısı suyuna dönüştükten sonra, 1’ken 6.5 oluyor. Biz nar suyu, nar çekirdeği, nar çekirdeğinin yağı, nar aroması da üretiyoruz.”

“Biz aldığımız ağacın toprağına kadar bir geri dönüşü müşteriye veremezsek, bu nereden geldi sorusuyla karşılaşıyoruz. Bu Çin’den mi geldi, başka bir ülkeden mi?”

? Pamuk gibi endüstriyel tarım ürünlerinde sağlam ve dirençli piyasa sistemini nasıl oluştururuz? Çukurova Üniversitesi’nden Prof.Dr. Ömer Faruk Emeksiz’in moderatörlüğünde, ?Pakmil Yağ ve Pamuk Sanayi İşletmeleri adına Rafet Milli, ? Adana Sanayi Odası Başkanı Zeki Kıvanç, ?Arı Tarım Yönetim Kurulu Üyesi Esma Doğan Yaldız bu soruya bir arada yanıt aradı.

? Fransa Büyükelçiliği Tarım Müşaviri François Viel, Fransa’daki ekolojik tarım politikaları hakkında sunum yaptı. Viel, sürdürülebilir Tarımsal kalkınma ancak doğal kaynakları koruyarak olabilir, dedi.

? Küçük çiftçi ile büyük işletme bir arada nasıl iş görür? Girdi maliyetini düşürmede kooperatifler nasıl rol oynayabilir? Yeni Zelanda Büyükelçiliği Müsteşarı Tim Breese, kendi ülkesinin deneyimlerini paylaştı.

? Tarım ve Orman Bakanlığı Avrupa Birliği ve Dış İlişkiler Genel Müdür Yardımcısı Ahmet Volkan Güngören anlattı:

? FAO Türkiye ile ortaklık programı yürütüyoruz, birinci aşaması bitti, ikinci aşamaya geçtik.

?İstanbul’da IFAD’’ın bölgesel merkezini kurduk. Bu merkez, 8 ülkeden sorumlu olacak.

?Ekonomik İşbirliği Teşkilatı dahilinde 2017’de tarihte ikinci kez Afrika’nın tüm tarım, orman, hayvancılık ve gıda üzerine çalışan bakanlarını bir araya getirdik.

? Nebraska Üniversitesi’nden Prof. Suat Irmak, hem teknolojinin tarımda verimliliği artıracak doğaya duyarlı imkanlarını anlattı hem ABD tarımıyla ilgili gerçekleri paylaştı.

“ABD tarımda bir numara çünkü Amerikan çiftçisinin bilime saygısı çok fazla. Ama aynı zamanda bilim insanının da çiftçiye saygısı var. Kilit nokta burada.”

? Almanya Federal Cumhuriyeti Büyükelçiliği Ankara, Gıda ve Tarım Müsteşarı, Ekonomi ve Ticaret Bölümü Başkan Yrd. Dr. Peter Bohlen, Almanya’da tarım sektörü nasıl işliyor, tarım politikalarının organizasyon yapısı nasıl şekilleniyor? sorularına yanıt verdiği bir sunum yaptı.

? Missouri Üniversitesi ve FAPRI’den Doç. Dr. Thompson Wyatt,  ABD’de tarım piyasası koşulları ve tarım politikaları yapım sürecinin nasıl işlediği üzerine bir sunum gerçekleştirdi.

? 2050’ de, şehirlerde yaşayan insan sayısı 2.4 milyar artacak. 2030’da kişi başı et tüketimi, 45.3 kg olacak. Bu sayı, 1999’da 36.4 idi. Tarım arazilerimiz artmadığı gibi azalıyor. Daha çok ve verimli üretim için teknolojiden faydalanmak şart. ?Tarım ve gıda teknolojinin kanatlarıyla uçabilir mi? Yeni fırsatlar ve imkanlar neler❓ Girişimcilik Ekosistemi Derneği Başkanı Esra Özden’in moderatörlüğünde, ?Wageningen Üniversitesi’nden Murat Sartaş,?BASUSAD Başkanvekili Rahmi Çakarız, ?Doktar’ı temsilen Tanzer Bilgen?Linkedin Fenomeni Seçil Balçık, ?ABD’li Çiftçi Bill Horan bu soruya birlikte yanıt aradı.

 

[/vc_column_text][/vc_column][vc_column width=”1/4″][/vc_column][/vc_row]